AİHM, kişisel başvuru ve ifade özgürlüğü

dc.contributor.authorİnal, Tamer
dc.date.accessioned02.07.201910:49:13
dc.date.accessioned2019-07-02T19:36:26Z
dc.date.available02.07.201910:49:13
dc.date.available2019-07-02T19:36:26Z
dc.date.issued2011
dc.departmentHukuk Fakültesien_US
dc.description.abstractAvrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olan Türkiye yönünden, gerçek kişiler ve kişi toplulukları, AİHS m. 34 hükmü gereğince, dâva açabilmektedirler. Hüküm doğrultusunda olmak üzere, Devletin, AİHS hükümleri çerçevesinde yükümlenmiş olduğu bir görevini ihlâl etmiş olmasına bağlı olarak, doğrudan veya dolaylı zarargören veya zarargörme tehlikesi içinde bulunan herkes, kişisel başvuru hakkından yararlanabilmektedir. Kişisel başvurunun AİHM tarafından görülmeye kabul edilebilirliği, konunun, AİHM’de daha önce görülmüş bir dâvanın benzeri olmamasına; diğer bir uluslararası mahkemede görülmemiş olmasına ve yeni olgular taşımasına bağlıdır. İfade özgürlüğü (AİHS m. 10), çoğulcu toplumlarda, demokrasinin tesisinin ve sürdürülmesinin başta gelen şartlarından biri olarak kabul etmektedir. Bu kapsamda ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ile sıkı bağlantı içindedir. Düşünce, ifade edilmekle korunabilmekte ve demokrasinin gelişmesine etki etmektedir. Ancak AİHS hükümlerinden ve özellikle m. 10 hükmünde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün kullanılabilmesi, sürdürülebilmesi ve AİHM nezdinde açılacak bir dâva ile korunmasının sağlanabilmesi için, ifade özgürlüğünün kullanılmasının sınırlarına uymak gerekmektedir.en_US
dc.description.abstractL'article 10 de la Convention europeenne des droits de l'homme protege la liberte d'expression. composee entre autres de la liberte de la presse. La liberte d'expression vaut non seulement pour les «informations » ou «idees » accueillies avec faveur ou considerees comme inoffensives ou indifferentes, mais aussi pour celles qui heurtent, choquent ou inquietent: ainsi le veulent le pluralisme, la tolerance et l'esprit d'ouverture sans lesquels, il n'est pas de «societe democratique ». İl est egalement admis et considere comme traitement inhumain et degradant, toutes sortes de tortures en droit international. La torture implique « une douleur ou souffrance aigues, physique ou mentale », infligees « intentionnellement » par des agents de I'Etat. La Cour europeenne des droits de l'homme enumere un certain nombre de cas concrets ou « torture » et « peine ou traitement cruel, inhumain ou degradant» se confondent ou se distinguent, developpe la notion de «gravite», et precise que «certains actes autrefois qualifies de "traitements inhumains et degradants", et non de "torture", pourraient recevoir une qualification differente â I'avenir.en_US
dc.identifier.endpage270en_US
dc.identifier.issn1304-7973
dc.identifier.issue77-78en_US
dc.identifier.startpage258en_US
dc.identifier.trdizinid138135
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12507/75
dc.identifier.volume0en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofBahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kazancı Hakemli Hukuk Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectHukuken_US
dc.titleAİHM, kişisel başvuru ve ifade özgürlüğü
dc.typeArticle

Dosyalar