Yazar "Odyakmaz, Zehra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Fransa’da ve Türkiye’de seçim kampanyalarının ve siyasî partilerin finansmanının denetimi(2012) Odyakmaz, Zehra; Çınarlı, Serkan; Özcan, CemGünümüzde siyasi hayatın maddi yönünün denetlenmesi konusu çağdaş, demokrasiye inanan ve hukuk devleti ilkesini benimsemiş ülkelerde büyük önem arz etmektedir. Batı Avrupa?da uzun yıllardan beri bu konuda sürdürülen çalışmalar oldukça geniş bir mevzuatın oluşmasına ve detaylı yargı kararlarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Demokrasinin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi ve siyasi hayatı ilgilendiren temel hak ve hürriyetlerin daha iyi korunabilmesi amacıyla Avrupa Birliği?nin önemli ülkelerinden biri olan Fransa?da benimsenen hukuki düzenlemelerin takip edilmesi Türkiye?de de ulaşılmak istenen hedeflerin doğru şekilde tespit edilmesi bakımından yararlı olacaktır. Bununla birlikte siyasi hayatın maddi yönünün denetiminin yapılması, bu alanda yapılacak hukuki düzenlemelerin hazırlanmasının yanı sıra uygulamada da konuya gereken özenin gösterilmesini gerektirmektedir.Öğe İdare hukuku açısından hasta hakları uygulamaları(2011) Odyakmaz, ZehraKamu kurum ve kuruluşları tarafından yerine getirilen sağlık hizmetleri ile ilgili olarak idari yargı yerleri, kararlarında, genelde 1998 tarihli Hasta Hakları Yönetmeliğine değinmemekte, buradaki hakların ihlâlini idarenin hizmet kusuru içinde değer-lendirmektedirler. Sağlık hizmeti kusurlu yürütüldüğünde hizmet kusuru-görevsel kusur ayırımına değinmek gerekir. Çünkü bu ayırım idarenin kamu personeline rücu edebilip edemeyeceği yönünden önemlidir. Hastane personelinin kişisel kusur işlemiş olması durumunda idare kamu hizmetinin fena işlemesinden kaynaklanan zararı tazmin etmekten kurtulamayacaktır. Hizmet kusuru ile kişisel kusur iç içe olduğunda idarenin sorumluluğu ortadan kalkmayacaktır. Hasta Hakları Yönetmeliği’nde düzenlenen hakları ihlâl edilen davacıların açtıkları davaları sonuçlandıran kararlarda mağdurların tam anlamıyla tatmin edilmediği görülmektedir. O halde bilirkişilerin raporları sadece teknik konularla sınırlı kalmalıdır. Manevi tazminat fail bakımından caydırıcı olmalıdır. İdari yargı yerleri, malî sorumlulukla ilgili olarak ceza mahke-melerinin kararını beklememeli ve kendi verecekleri kararla bağlantı kurmamalıdır-lar. Bünyesinde risk taşıyan sağlık hizmetleri için ağır hizmet kusuru yerine -Türkiye sosyal hukuk devleti olduğu için- sosyal risk ilkesi gereğince “kusursuz sorumluluk” a göre karar vermelidirler. Uzmanlara gönderilen işlerin cevaplandırılacağı “azamî süre”nin düzenlenmediği durumlarda “makul bir süre” belirlemelidirler. “Süre”nin düzenlendiği ancak süreye bağlı olmaması gereken durumlar da bulunmaktadır. Bir İdari eylem nedeniyle meydana gelen vücut sakatlığında davacı, daimî olarak sakat kalacağını önceden bilememekte, dava açma süresini kaçırmakta ve mağdur olmaktadır. Bu gibi durumlarda “süre sınırı” olmamalıdır. Bu sorunların hem kanun değişikliği ile hem içtihatlarla giderilmesi gerekmektedir.Öğe İdare mahkemeleri örneğinde bilirkişilik uygulamaları(2011) Yıldırım, Ramazan; Odyakmaz, Zehra; Atik, Ayşegül Çoban; Çalışkan, A. Ziya; Ersöz, A. Kürşat; Deniz, YusufBilirkişi, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren davalarda, bu özel ve teknik konuda bilgisine ve desteğine başvurulacak uzman kişidir. Bilirkişiyi mahkeme belirler. Bilirkişi raporu hakimi bağlamaz. Bilirkişi incelemesine genellikle tam yargı davalarında başvurulmaktadır. Bu çalışmada idare mahkemelerinde görev yapan hakimler üzerinde bilirkişilik uygulamaları konusunda bir anket yapılmıştır.