Sürastarya parası ile gecikme zararları kavramlarının türk ve ingiliz hukuk sistemleri bakımından karşılaştırılması
Özet
Türk Hukuku’nda sürastarya ücretinin mahiyeti doktrinde ağırlıklı olarak kabul edilen görüş uyarınca taşıyanın gemiyi yükleme veya boşaltma limanında fazladan bekletmesinin karşılığı olarak ödenen bir ücrettir. Bununla birlikte Ticaret Kanunu’nun bazı maddelerinde “sürastarya ücreti/parası” terimi sözleşmeden doğan bir ücret anlamının dışında “kanunda öngörülen asgari tazminat miktarı” anlamında da kullanılmaktadır. Kanun’un bazı maddelerinde “tazminat” anlamında kullanılan sürasatarya ücreti/parası teriminin İngiliz Hukuku’ndaki gecikme zararları kavramı ile benzerlik arzedip arzetmediği meselesi makalemizin konusunu teşkil etmektedir. Bu amaçla çalışmamızda, Türk Hukuku’nda sürastarya kurumu, niteliği ve gecikmeden doğan zarar kavramları ile ilgili düzenlemeler ele alınacak, böylelikle kavramların İngiliz Hukuku’ndaki anlamları ile Türk Hukuku’ndaki anlamları arasındaki farklar ve benzerlikler ortaya konmaya çalışılacaktır. The largely accepted view in the jurisprudence of Turkish Law is that demurrage fee is essentially paid in exchange for the carrier keeping the ship at the loading or discharging port in excess of the designated lay time. However certain articles of the Turkish Commercial Code use the term “demurrage charges” as “the minimum amount of damages specified in the law” in addition to its meaning of a contractually arising charge. The question of whether demurrage charges, which is used in certain articles of the Law to mean “damages” is similar to the concept of damages for detention/unliquidated damages under English Law is the subject of our article. To this end, we review the legal framework pertaining to demurrage, its nature and damages for detention, thereby aiming to review the differences and similarities between the meanings of such concepts under Turkish and English Law.
Kaynak
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi DergisiCilt
5Sayı
2Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [17]