Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorYAVUZ, VEYSEL
dc.date.accessioned2023-07-24T08:46:57Z
dc.date.available2023-07-24T08:46:57Z
dc.date.issued2023en_US
dc.date.submitted2023
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12507/1912
dc.description.abstractBaşlangıcı 1648 Westphalia Antlaşması’na kadar giden uluslararası sistem, zaman içinde çok kutuplu (1648-1945), iki kutuplu (1945-1990), tek kutuplu (1990-2010) ve çok merkezli (2010-sonrası) olmak üzere farklı formlara evrilmiştir. Bu süre içerisinde, “kutuplaşma” kavramı hâkim bir kavram olarak ortaya çıkmıştır. Kutuplaşmanın ön planında her zaman jeo-strateji ve onu gerçekleştiren ana unsur olarak askeri güç yer almıştır. Bu da devletlerarası ilişkilerde yukarıdan aşağıya doğru (dikey) bir hiyerarşiyi ortaya çıkarmış ve büyük devlet-küçük devlet sınıflandırmasına yol açmıştır. 2010’lu yıllardan itibaren ise, kutuplaşma yerine merkezileşme kavramı ön plana çıkmıştır. Merkezileşmede kutuplaşmanın aksine, hiyerarşik değil paralel bir yapı ortaya çıkmakta, askeri güç değil ekonomik işbirliği ve diplomasi desteklenmektedir. Türkiye alan yazınına bakıldığında, çok merkezliliğe dair çalışmaların yok denecek kadar az olduğu görülür. Buradan hareketle, çalışmamızda uluslararası sistemlerle beraber çok kutupluluk ve çok merkezlilik arasındaki fark ortaya konulmuş ve çok merkezliliğe evrilen uluslararası sistem içerisinde Türkiye’nin konumunun ne olduğunun ve ne olacağının anlaşılması sağlanmaya çalışılmıştır. Realizm, İdealizm ve Neo-Liberalizm kuramları çerçevesinde ele alınmış olan bu çalışma dört ana bölüme ayrılmıştır. Birinci bölümde; problemin gerekçesi, çalışmanın amacı, önemi ve sınırlılıklarına yer verilmiştir. İkinci bölümde, uluslararası sistemler ve ona etki eden unsurların tanınması ile ilgili konular incelenmiştir. Üçüncü bölümde, günümüze kadar gelen uluslararası sistemin evrelerine ve sisteme etki eden önemli hadiselere değinilmiştir. Dördüncü bölümde ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren uluslararası sistemdeki konumu ve yaşanan önemli hadiseler ele alınarak vii geldiği süreç incelenmiştir. Sonuç kısmında ise, elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi yapılarak uluslararası sistemin geldiği aşama ve Türkiye’nin bu sistemdeki konumu ile ilgili yapması gerekenler hakkında çıkarımlar yapılmıştır. Sonuç olarak, tarihi süreç içerisinde kutuplaşmaların merkezinde yer almış olan Türkiye’nin, önemi hiç azalmayan jeo-stratejik konumu ve artan ekonomik gücü ile çıkan fırsatları değerlendirip çok merkezliliğe evrilen uluslararası sistemin önde gelen aktörlerinden birisi olacağı söylenebilir.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherÇağ Üniversitesi / Sosyal Bilimleren_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleçok merkezliliğe evrilen uluslararası sistemde türkiye’nin konumuen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.contributor.departmentİktisadi ve İdari Bilimler Fakültesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster