Anayasanın 90. maddesindeki değişiklik işığında ILO sözleşmelerinin iç hukuka ve mahkeme kararlarına etkisi
Özet
Egemenlik; mutlak, sınırsız ve bölünmez sayılan nitelikleri ile 20. yy'ın ikinci yarısına kadar Ulus devletler ile doruk noktasına ula mı ve anayasalarla kendini görünür metinlere dönüştürmüştür. Ancak, başta ekonomi ve insan hakları alanında olmak üzere, bir çok alanda meydana gelen gelişmeler sonucunda egemenli in bu nitelikleri zayıflamaya hatta bazı alanlarda kaybolmaya başlamıştır.Uluslararası ikili ya da çok taraflı sözleşmelerle oluşturulan ulusalüstü kurumların üretti i belgelerin niteliği ve bu belgelerin, Uluslararası Hukuk- Ulusal Hukuk ilişkisinde değerlendirileceği yer tartışmaları süreci, bu gün, bu belgelerin iç hukuktan önce uygulanması noktasına gelmiştir. Hemen, hemen her çağda anayasada 1982 Anayasasını 90. maddesine benzer düzenlemelerin yeralması giderek bir zorunluluk olmaya başlamıştır. Anayasanın 90. maddesinde 07/05/2004 tarihinde 5170 sayılı Yasanın 7. maddesi ile yapılan değişiklikle; temel hak ve özgürlüklere ili kin olmak koşuluyla usulüne göre yürürlüğe konmuş uluslararası sözleşme metinlerinin, iç hukukla aynı konuda farklı hükümler bulunması nedeniyle, çıkabilecek uyuşmazlıklarda, uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı kuralı getirilmiştir. Bu yeni kural, daha önce öğretide ve yargı kararlarında karşılaşılan sorunların bir kısmını ortadan kaldırmıştır. Ancak, hem öğretinin hem de yargı organlarının önüne, çözülmesi gereken birçok yeni sorun alanları çıkardığını da belirtmek gerekir. Bu değişiklikten sonra Temel Hak ve Özgürlüklere ili kin olan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) nün ürettiği sözleşmelerin iç hukukumuzu daha fazla etkileyeceği açıktır. ILO sözleşmelerinin iç hukukta uygulanabilmesi için, başka hiçbir düzenlemeyi gerektirmeyecek kadar açık, kesin, somut, olaya doğrudan uygulanabilecek nitelikte bir hüküm getirmiş olması durumunda sözleşmelerinin doğrudan uygulanmasında sübjektif olumsuz algılamalar dışında sorun görülmemektedir. Ancak, hakların tanımlanmasına ili kin olarak çerçeve belirleyen, daha çok ekonomik ve sosyal haklara ili kin olan ILO sözleşmelerinin uygulanmasında sorunlar yaşanacağı açıktır. Zira, yargı geleneğimizde pek fazla örneği bulunmayan hakimin hukuk yaratması gibi, ola an yargı süreçlerinde görülmeyen ancak, bu tip sözleşmelerin uygulanması için zorunlu bir irade gerekmektedir. Bu iradenin oluşması için başta hukukçular olmak üzere tüm yargı organlarına, uluslararası sözleşmeleri ve Ulusalüstü Mahkeme kararlarını daha fazla izleme ve inceleme görevi düşmektedir. Bu nedenlerle; çalışmamızda öncelikle, Egemenlik kavramının kısaca evrimini, insan haklarını gelişimi ile egemenlik kavramındaki erozyonu, Ulusal Hukuk ve Uluslararası Hukuk ili kilerini incelemeye ve bir özetini vermeye çalışık.Uluslararası Hukukun iç hukukumuza giriş kapısı diye nitelendirdi imiz 1982 Anayasasının 90 maddesinin iç hukuktaki gelişimini ve değişimini ele aldık. Anayasanın 90 maddesi kapsamında iç hukukumuzun bir parçası olan usulüne göre onanmı uluslararası sözleşmelerden ILO belgelerinin oluşumu, ILO'nun yapısı ürettiği belgelerin niteli ini ve Anayasa Mahkemesi'nin, Danıştay'ın ve Yargıtay'ın ILO sözleşmelerine bakışını inceledik.Anayasa değişikliği öncesi ve sonrası mahkeme kararlarına yansıyan ILO sözleşmelerini ve mahkemelerin bu sözleşmeleri nasıl değerlendirildiğini ortaya koymaya çalıştık. Anayasa de ilİşkisi sadece ?Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ili kin milletlerarası anlaşmalar? ile sınırlı olmasının yaratacağı olası sorunları ve çözüm önerilerini irdeledik. Sonuç bölümünde de yapılan değişiklikle, Hukuku'nun uluslararası kaynağı olan ILO sözleşmelerinin iç hukukumuzu daha kolay etkileyebileceği olanakların oluştuğunu ve bu etki ile Uluslararası Çalışma Standartlarının iç hukukumuzda yerleşmesi için yapılması gerekenlere yer vermeye çalıştık. The notion of absolute, infinite and indivisible sovereignty that was closely related to the idea of nation-state? mentioned in the constitutions until the mid 20th century. After the changes and developments in the economy and the field of human rights sovereignty started to loose this status. The conventions, documents prepared by supranational institutions founded in accordance with international agreements, the quality of those documents, the discussions on the effect of these documents on the relation between national and international laws made these international conventions to be over national laws. Article like Article 90 of the Constitution is, so to speak, an obligation for every modern constitution. The amendments made in the Article 90 of the Constitution with the Article 7 of the Law No 5170 on 7 May 2004 international laws and conventions raised into national laws as far as they are concerned with fundamental rights and freedoms: ?International agreements duly put into effect carry the force of law?. In the case of a conflict between international agreements in the area of fundamental rights and freedoms duly put into effect and the domestic laws due to differences in provisions on the same matter, the provisions of international agreements shall prevail. Even though after this amendment some problems related to judicial doctrine and procedures were solved we have to stress that some other problems came out. It is certain that after this amendment the conventions of International Labour Organisation (ILO) on fundamental rights and freedoms is going to affect our national law. Besides subjective, negative interpretation there will be no need for further arrangement or changes in implementation of ILO conventions within the national judicial procedures so far the convention is clear and distinct single incidents. But there will be certainly some problems in the implementation of ILO conventions on the grounds that the conventions are mainly on economic and social rights. At this point the judges should make decisions relying on their opinions, but the tradition of Turkish judiciary excluded giving the judges such an authority in the past. In order to make judges able to act within this new framework all the lawyers, organs of judiciary, jurist and all persons related to law should deal with and follow the decisions of international courts taken in accordance with the international laws. Within this framework we firstly dealt with and tried to give a summary of the definition, history, and evolution of the notion sovereignty, development of the idea of human rights, changes in and erosion of the notion sovereignty, the relation between national law and international law. Then we focussed on changes in the Article 90 of the 1982 Constitution that regulates the relation between national law and international law. After this we examined ILO convention which is one of the ratified international laws, formation of ILO conventions, and the interpretations of Constitutional Court and Highest Administrative Court of ILO conventions. We also tried to expose how these conventions were interpreted by the court before the amendment made in the Article 90 of the Constitution. Since constitutional amendment was restricted as ?international agreements duly put into effect carry the force of law? we tried to deal with the possible future problems and suggested some solutions. In the conclusion part of the thesis we focussed on the truth that as being the source of international labour rights ILO conventions will affect our national law after the amendment in the Constitution and steps to be taken in order to make international labour standards to be a part of life in Turkey.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [100]