Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorGögüs, Bahar
dc.date.accessioned2022-03-25T12:06:28Z
dc.date.available2022-03-25T12:06:28Z
dc.date.issued2021en_US
dc.date.submitted2021-11-24
dc.identifier.citationGögüs, Bahar.(2021).Türk Ceza Kanunu kapsamında iftira suçu.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12507/1716
dc.description.abstractGünümüzde küreselleşme ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde bilgiye erişim kolaylaşmış ve bilginin yayılma hızı artmıştır. Zaman içerisinde bu durumun insanlık açısından olumlu ve olumsuz sonuçları ortaya çıkardığı görülmüştür. Yaşanan gelişim ve değişimler sayesinde insanların faydalı bilgilere erişimi kolaylaşmıştır. Ancak bu durum kötü niyetli insanlar tarafından farklı amaçlarla kullanılmaya başlanınca masum kişilerin mağdur edilmesi söz konusu olmuştur. İçinde bulunduğumuz iletişim çağı, insanlar arasındaki iletişimin hızlı ve kolay şekilde yapılmasını sağlamıştır. Özellikle sanal ortam ve sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte insanlar gerek birbirleriyle gerekse toplumla daha fazla iletişim kurar hale gelmişlerdir. Kötü niyetli insanlar tarafından kullanılan bu durum, masum kişilere yönelik isnatların toplum geneline yayılarak onların ciddi şekilde zarar görmesine neden olmuştur. Zaman zaman toplum nezdinde karalanma olarak kalan bu isnatlar bazı durumlarda masum kişilerin yetkili makamlar nezdinde şüpheli-sanık konumuna gelmeleri ile sonuçlanmıştır. Bu sebeple masum kişilerin haksız isnatlardan korunmasını sağlamak amacıyla "iftira suçu" 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda düzenleme altına alınmıştır. İftira suçu geçmişten günümüze hemen hemen her hukuk sisteminde yer almıştır. Türk Hukuku'nda ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 267. maddesinde iftira suçuna yer verilmiştir. Maddede iftira suçunun basın yayın yoluyla veya ihbar ya da şikâyette bulunmak suretiyle işlenebileceği düzenleme altına alınmıştır. Bu düzenleme çerçevesinde Anayasa'nın 28 ve 74. maddeleri değerlendirilerek hangi durumlarda "hak" sınırının aşıldığı ve iftira suçuna geçildiği çalışma kapsamında açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda iftira suçu mülga 765 sayılı Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu düzenlemeleri karşılaştırılarak incelenmiştir. İftira suçu ile korunan hukuki değer; kanun metni, doktrin görüşleri ve yargı kararları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Kanunkoyucu tarafından iftira suçu için getirilen etkin pişmanlık düzenlemesi de çalışmamızda detaylı bir şekilde ele alınmıştır.en_US
dc.description.abstractToday, within the framework of globalization and technological developments, access to information has become easier and the speed of spreading information has increased. Over time, it has been seen that this situation has positive and negative consequences for humanity. Thanks to the developments and changes experienced, it has become easier for people to access useful information. However, when this situation started to be used by malicious people for different purposes, innocent people were victimized. The communication age we live in has made communication between people fast and easy. Especially with the spread of the virtual environment and social media, people have become more able to communicate with each other and with the society. This situation, which was used by malicious people, caused the accusations against innocent people to spread throughout the society, causing serious harm to them. These accusations, which from time to time remain as defamation in the eyes of the society, have resulted in innocent persons becoming suspect-defendant in the eyes of the authorities in some cases. For this reason, the "crime of slander" has been regulated in the Turkish Penal Code No. 5237 in order to protect innocent people from unjust accusations. The crime of slander has taken place in almost every legal system from past to present. In Turkish Law, the crime of slander is included in article 267 of the Turkish Penal Code No. 5237. It is regulated in the article that the crime of slander can be committed through the press or by denunciation or complaint. Within the framework of this regulation, articles 28 and 74 of the Constitution were evaluated and it was tried to be explained within the scope of the study in which cases the "right" limit was exceeded and the crime of slander was passed. In our study, the crime of slander has been examined by comparing the regulations of the abolished Penal Code No. 765 and the Turkish Penal Code No. 5237. Legal value protected by the crime of defamation; The text of the law has been evaluated within the framework of doctrinal views and judicial decisions. The effective repentance regulation brought by the legislator for the crime of slander is also discussed in detail in our study.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherÇağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectİftiraen_US
dc.subjectiftira suçuen_US
dc.subjectTürk ceza kanunuen_US
dc.subjectBasın ve yayın yolu ile iftiraen_US
dc.subjectİhbaren_US
dc.subjectŞikâyeten_US
dc.subjectHukuki yararen_US
dc.titleTürk Ceza Kanunu kapsamında iftira suçuen_US
dc.title.alternativeSlander crime under the Turkish Criminal Lawen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.contributor.departmentSosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster