An investigation into dogme elt: Practices, teacher attitudes, and constraints
Özet
Dogme ELT, filmleri Hollywood'un yapay etkilerinden arındırmayı amaçlayan Dogme 95 sinema hareketinin ilhamıyla İngiliz Dili Eğitiminde devrimci bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. Bir benzetme ve onun ilk düşünülen Unplugged Teaching adını geçerek doğan Dogme ELT bir çevrimiçi tartışma grubunda yeşerdi ve birçok öğretmenin uygulamalarına yayıldı. Ancak, Dogme ELT öğretim materyallerine, teknolojiye ve form odaklı yöntemlere olan bağımlılığı reddetme doğası ile birçok eleştirinin hedefi olmuştur. Profesyonel olmamakla eleştirildi ve ilkelerin farklı bağlamlar için tartışmalı olduğu iddia edildi. Dogme ELT ve farklı bağlamlardaki uygulamaları konusunda araştırmaların yetersizliği göz önüne alındığında, ilkeleri ve uygulamalarına daha iyi bir bakış açısı kazandırmak için yaklaşımın araştırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu inançta, bu çalışma, Türkiye'nin bir Dogme yaklaşımı destekleyen okulunda Dogme ELT'yi ilkokul ve ortaokul seviyelerinde araştırmayı amaçlamıştır. Öğretmenlerin Dogme öğretimini kullanmaya teşvik edildiği bir okulda yapılan ilk çalışma olarak, öğretmenlerin uygulamalarını, Dogme ELT ve temel ilkelerine yönelik tutumlarını ve uygulamada karşılaşabilecekleri kısıtlamaları tanımlamak umut edildi. Bu nitel çalışmaya 7 anadili İngilizce olan ve 13 anadili Türkçe olan İngilizce öğretmenleri katılmış ve tutumları arasındaki farklılıklar da incelenmiştir. Anketler ve görüşmeler veri toplama aracı olarak kullanılmış ve anketlerde nitel veriler nicel bilgilerle birleştirilmiştir. Böylece nitel veriler içerik analizine tabi tutulurken, nicel bilgiler betimsel istatistiksel analizlerle elde edilmiştir. Çalışmanın sonuçları öğretmenlerin uygulamalarında Dogme ELT ilkelerine uyduğunu göstermektedir; ancak, yaklaşımın teorik temelleri ile ilgili hala yanlış anlamalar ve bilgi eksikliği vardır. Genel olarak, benzer uygulamalara ve olumlu tutumlara rağmen, Türk katılımcılar Dogme öğretimi konusunda anadili İngilizce olan meslektaşlarına kıyasla daha bilgili bir profil çizdiler. Ayrıca, verilerin analizi, Dogme ELT'ye yönelik kısımların sadece Dogme ELT değil herhangi bir iletişimler yaklaşımın uygulanmasına karşı görülebileceğini ortaya çıkarmıştır. Bu bulgular, iletişimsel bir dil gibi dil öğretiminin daha iyi bir yolunu bulmak için, profesyonellerin kısıtlamaları yeniden gözden geçirmesi gerektiğini ve Dogme ELT'in uyarlanabilir doğası ile yardımcı olabileceklerini önermektedir. Bu nedenle, eğitim bağlamı Dogme ELT ve uygulaması hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duymakta, böylece öğretmenler daha fazla bilgi sahibi olabilir ve Dogme İngilizce dil derslerinde daha yaygın şekilde uygulanabilir. Dogme ELT has emerged as a revolutionary movement in English Language Teaching by the inspiration of Dogme 95 filmmaking movement aiming to cleanse the movies from artificial effects of Hollywood. Having been born as an analogy and excelling the meant-to-be name, Teaching Unplugged, Dogme ELT has rooted in an online discussion group and expanded to many teachers' practices. However, Dogme ELT has been the target of many critics with its nature of rejecting dependency on teaching materials, technology, and form-focused methods. It was criticized by being unprofessional, and the principles were claimed to be controversial for different contexts. Given that the lack of research on Dogme ELT and its applications in different contexts, there is a need for researching into the approach in order to gain better insights into the principles and practices of it. In this belief, this study aimed to investigate Dogme ELT in a Dogme supportive school of Turkey at the primary and middle levels. As the first study conducted in a school where the teachers were encouraged to use Dogme teaching, the study hoped to describe the practices of the teachers, their attitudes towards Dogme ELT and its key tenets, and the constraints that they might face in implementing it. Seven native speakers and 13 Turkish teachers participated in this qualitative study, and the differences between their attitudes were also examined. The questionnaires and interviews were used as data collection tools, and in the questionnaires, the qualitative data were coupled with quantitative information. Thus, qualitative data were subject to the content analysis while the quantitative information analyzed by means of descriptive statistical analysis. The results of the study show that the teachers mostly adhere to the principles of Dogme ELT in their practices; however, there is still a lack of information regarding the theoretical underpinnings of the approach. Overall, despite holding similar practices and positive attitudes, the Turkish participants drew a more knowledgeable profile regarding Dogme teaching compared to their native colleagues. Furthermore, the analysis of the data yielded the constraints against Dogme ELT; However, they appear controversial to the application of any communicative approach in the context. These findings suggest the educational context needs more research on Dogme ELT to bright forth awareness of its applicability, practicality and possibility so that Dogme can be more widely practiced in English-language classes.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [377]