Dilberoğlu, Ahmet Vedat2025-03-072025-03-0720221308-0474https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1182814https://hdl.handle.net/20.500.12507/2686İşlenen suç nedeniyle ile bozulan toplum barışının sadece failin cezalandırılması suretiyle yeniden tesis edilemediğini, mağdurun yeterince korunmadığını, failin ıslahının yeteri derecede sağlana - madığını kabul eden onarıcı adalet anlayışı, uzun yıllardır dünya üzerindeki devletler tarafından kullanılan cezalandırıcı adalet anla - yışından farklı olarak devleti değil mağduru ön plana almaktadır. Onarıcı adalet anlayışında hem mağdur hem de fail ön plana alına - rak toplumsal barışın daha sağlam bir şekilde yeniden tesisi amaç - lanmaktadır. Aslında ilk ilkel toplumlarda kullanılan ancak daha sonra devlet örgütü geliştikçe yerini cezalandırıcı adalet anlayışına bırakan ve yeniden ortaya çıktığı 1970’lerin başından beri hızla ta - raftar bulmuş olan onarıcı adalet anlayışının ceza hukukunda kul - lanılması Birleşmiş Milletler tarafından da üye ülkelere tavsiye edil- mektedir. Kökleri onarıcı adalet anlayışına dayanan ve Anglo-Sakson huku- kunun uygulandığı ülkelerde yaygın bir biçimde kullanılan mağdur – fail arabuluculuğu uygulaması ceza hukukumuza 2005 yılında 5237 sayılı TCK, 5271 sayılı CMK ve 5395 sayılı ÇKK ile “uzlaş - ma” adı ile girmiştir. Çalışmamızda günümüze kadar dört kez deği- şikliğe uğrayan uzlaşma kurumunun teorik temeli, hukuki niteli - ği, ilk halinden son haline kadar geçirdiği evreler ile uzlaştırmanın ilkeleri ve uzlaştırma usulünün uygulanabilme şartları açıklanmış - tır.trSosyal ÇalışmaKriminoloji ve Ceza BilimiHukukArticle1546216901182814