MUHASEBENİN YOLSUZLUK AMAÇLI KÖTÜYE KULLANIMI: 2000 SONRASI BANKA İFLÂSLARINDA TÜRKİYE DENEYİMİ
Özet
Muhasebenin destekleyici (bilgi sağlayıcı)ve dağıtıcı işlevleri içsel ve yapısal özelliği (hâkim ekonomik düşüncenin bir uzantısı olması ve mevcût ekonomik altyapı temelinde faaliyet göstermesi) nedeniyle nesnel ve yansız biçimde yerine getirilememektedir. Nitekim muhasebeden çoğu zaman yönetimin kurmaylarından biri olarak belirlenen bir iş tanımı çerçevesinde hareket etmesi beklenmektedir. Bu yaklaşım muhasebeyi salt üretim, pazarlama, finans, insan kaynakları gibi üst yönetime bağlı olan ve özellikle yönetimi karar alma sürecinde destekleyen yönetim işlevine indirgeme riskini taşımaktadır. Oysaki muhasebe finansal raporlama sürecinde ürettiği bilgilerle ekonomik olgu ve gerçeklikleri büyük ölçüde yeniden inşa etmektedir. Türkiye'de 2000'lerin başında 25 bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)'na devri ile sonuçlanan süreçte, muhasebenin yönetime bağımlı, tâbi, alt ve ikincil konumu kişilik ve özün önceliği gibi en temel muhasebe ilkelerinin dahi uygulanabilmesini engellemiş ve son tahlilde yönetim (üst yönetim ve yönetim kurulu) işlemlerini kayıtsız şartsız gerçekleştirdikten sonra bunları ekonomik amaçlarını yansıtmayacak ve yönetimi diğer tüm çıkar sahiplerinden daha çok himaye edecek biçimde şeklen kaydeden ya da hiç kaydetmeyen bir işleve dönüşmesine neden olmuştur. Bununla birlikte, tüm bu iflâsları yaratıcı bir muhasebe uygulaması olarak değil, bir yağmalama ve risk kaydırma faaliyeti olarak tanımlamak çok daha doğru ve makûl bir yargı olabilecektir; bu konunun en önemli noktasıdır, çünkü ilki temel olarak bir kurum ve uygulama olarak muhasebeyi suçlu görmekte, ikincisi ise politik ve ekonomik sistemi de içerecek biçimde bütün yönetimi bir bütün olarak sorumlu tutmaktadır
Açıklama
Anahtar Kelimeler
İşletme, İktisat, İşletme Finans
Kaynak
ÖNERİ
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
12
Sayı
45