Boşanmanın zina veya hayata kast sebebiyle gerçekleşmesi durumunda katılma alacağının belirlenmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2025

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Çağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

1 Ocak 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nu ile edinilmiş mallara katılma rejimi kanuni mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Aksine sözleşme tanzim edilmemiş olması durumunda mal rejimi sonlandığında katılma rejimine göre tasfiye gerçekleştirilmektedir. TMK. M. 236/1 düzenlemesine göre; her eş veya mirasçıları, diğer eşin artık değerinin 1/2'si üzerinde hak sahibi olmaktadır. Bunun yanında maddenin ikinci fıkrasında ise zina veya yaşama kast nedeniyle boşanmaya karar verilmesi halinde mahkeme tarafından kusurlu durumdaki eşin artık değer üzerindeki payının hakkaniyete uygun olarak düşürülmesi yahut tamamen ortadan kaldırılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Kanunda bu düzenlemeye yer verilirken hâkime takdir yetkisi tanınmış ve artık değerdeki payının hangi ölçütler dikkate alınarak azaltılacağı ya da kaldırılacağı düzenlenmemiştir. Ölçütlerin belirlenmesinde ise doktrindeki görüşler ve Yargıtay içtihatları etkili olmaktadır. Tezde mal rejiminin temel kavramları kapsamında katılma alacağı ve artık değer kavramları, boşanma sebeplerinden zina ve hayata kast halleri detaylı şekilde irdelenecek; mal rejiminin sona ermesi bağlamında artık değer ve katılma alacağının hesaplanması izah edilerek tezin ana konusunu oluşturan TMK. m. 236/2 düzenlemesinin uygulama alanı ve uygulama ile beraber meydana gelen uyuşmazlıklar, öğretideki görüşler ve yerleşik Yargıtay kararları ışığında açıklanacaktır.
The Turkish Civil Code, which entered into force on January 1, 2002, adopted the regime of participation in acquired property as the legal property regime. Conversely, if no contract has been drawn up, liquidation is carried out in accordance with the participation regime upon termination of the property regime. According to Article 236/1 of the Turkish Civil Code (TCC), each spouse or their heirs are entitled to half of the other spouse's residual value. Furthermore, the second paragraph of the article stipulates that in cases where a divorce is granted on the grounds of adultery or attempted murder, the court may equitably reduce or completely eliminate the at-fault spouse's share of the residual value. The law grants the judge discretion in introducing this provision, and does not specify the criteria by which the spouse's share of the residual value will be reduced or eliminated. However, the criteria for determining these criteria are influenced by scholarly opinions and the precedents of the Court of Cassation. In this thesis, the concepts of participation claim and residual value within the scope of the basic concepts of the property regime, adultery and attempt on life as grounds for divorce will be examined in detail; the calculation of the residual value and participation claim in the context of the termination of the property regime will be explained and the scope of application of the regulation of Article 236/2 of the Turkish Civil Code, which constitutes the main subject of the thesis, and the disputes that arise with its application will be explained in the light of the opinions in the doctrine and the established decisions of the Court of Cassation.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

zina, hayata kast, edinilmiş mallara katılma rejimi, katılma alacağı, artık değer, adultery, attempt on life, regime of participation in acquired property, contribution claim, residual value

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Yücel E. (2025). Boşanmanın zina veya hayata kast sebebiyle gerçekleşmesi durumunda katılma alacağının belirlenmesi. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Ana Bilim Dalı, Mersin.

Koleksiyon