2017 anayasa değişikliği kapsamında olağanüstü hal yönetimi
Abstract
Hükümetler, bazı zamanlarda kamu düzenini bozan ve devletin varlığı açısından tehlike uyandıran durumlar ile karşılaşabilmektedir. Bu durumlarda olağan hukuk kuralları düzeni yeniden sağlamak için yetersiz kalabilmekte ve bu sebeple olağanüstü hal rejimlerine başvurulabilmektedir. Olağanüstü hal, farklı ülkelerde farklı anlamlar içermesine rağmen uygulama tümünde aynıdır. Uygulama esnasında genel itibariyle rejim değişikliği yapılmakta, yürütme organının yetileri genişletilmekte, bir yandan da getirilen tedbirlerle hak ve hürriyetlerin ve özellikle denetim konusunda hukukun sınırlandırıldığı görülmektedir. Ancak tüm anayasaların ortak çerçevesinde geçicilik ve zorunluluk oldukça önem arz etmektedir. Olağanüstü halin ilan edilmesinde etkili olan mecburi sebeplerin ortadan kalkmasından sonra en kısa sürede tekrar eskisi gibi olağan sisteme geri dönülmesi ön plandadır. Türkiye'de ise birçok kez başvurulan bu yönetim şekli genellikle meydana gelen ağır şiddet eylemlerine çözüm amacıyla çıkmış ve sürekli yeni düzenlemeler yapılarak bugüne kadar gelmiştir. En son 21 Ocak 2017 tarih ve 6771 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile birlikte, anayasa da yapılan değişiklikler sonucunda olağanüstü yönetim şekillerinde de birtakım düzenlemeler meydana getirilmiştir. ''2017 Anayasa Değişikliği Kapsamında Olağanüstü Hal Yönetimi'' başlıklı bu çalışmanın amacı; olağanüstü hal kavramının tanımının yapmakla beraber geçmişten bugüne kadar anayasalarda ne gibi farklılıklarının mevcut olduğunun, anayasa değişikliği sonucunda olağanüstü hal rejimi bağlamında meydana gelen değişikliklerin açıklaması ve yapılan yeniliklerin neler olduğunun gösterilmesidir. Ayrıca tez içerisinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türk Anayasaları açısından temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılma ölçütlerinin neler olduğu ile hem siyasi hem de yargısal açıdan denetimin nasıl yapıldığı, ilgili kanunlarla ve alınan tedbirlerle açıklanmıştır. Governments may sometimes encounter situations that disrupt public order and threaten the existence of the state. In these cases, ordinary legal rules may be insufficient to restore order and may, therefore, resort to emergency regimes. Although the state of emergency has different meanings in different countries, the practice is the same in all. In general, regime changes are made during the implementation, the powers of the executive body are expanded, while it is seen that rights and freedoms and especially the law on supervision is limited with the measures introduced. However, impermanence and necessity are very important in the common framework of all constitutions. After the elimination of the compelling reasons which are effective in declaring the state of emergency, it is important to return to the usual system as soon as possible. If this form of governance that is referenced many times in Turkey often it has been seeking to address severe acts of violence that occurred today and has come up constantly making new arrangements. According to the latest Law numbered 6771 dated 21 January 2017, of the Republic of Turkey Constitution Amendment, the constitution also be some regulations in extraordinary forms of government as a result of changes made were formed. The purpose of this study titled 2017 Constitutional Amendment Within The Scope State of Emergency, although the definition of the state of emergency from the past to the present day, what differences exist in the constitution, the constitutional changes in the context of the state of emergency as a result of changes in the context of the state of change and innovations are aimed to show. Also, within the thesis, what are the criteria for limiting fundamental rights and freedoms in terms of European Convention on Human Rights and Turkish Constitutions and how they are audited both politically and judicially are explained by related laws and measures taken.
Collections
- Tez Koleksiyonu [101]