Matematik öğretmenlerinde mesleki tükenmişliği etkileyen bazı demografik özelliklerin incelenmesi: Adana ili örneği
Abstract
Tükenmişlik sendromu, 21.yy çalışma hayatına negatif yönde tesir eden öğelerden bir tanesidir. Bilindiği üzere eğitim kurumları işlevsel ve yapısal açıdan oldukça kompleks teşkilatlardır. Freudenberger ilk defa 1974 yılında 'yıpranma, gücün azalması, enerjinin yetersizliği, başarılı olmama, doyurulmayan arzuların kişinin içsel varlıklarında oluşturduğu tükenme durumu' olarak tükenmişlik sendromunu tanımlamıştır. Örgütsel yönden ve kişisel açıdan ele alındığında tükenmişlik sendromu, pozitif olmayan etkileri oluşturduğu genel bir olgudur. Bu çalışmanın amacı, özel ortaokul öğretmenlerinin tükenmişlik seviyelerinin çalıştıkları işte organizasyona bağlılığını kavramsal olarak tanımlayıp sonucunda farklılık yaşayıp yaşanmadığını ortaya koymaktır. Mesleki anlamda iletişimin yoğun olduğu alanlarda çalışanlar için ağır baskıdan kaynaklı tükenmişlik olgusun öğretmenler üzerindeki tesiri bu çalışmanın temel amacıdır. Çalışmada tükenmişlik durumları ve iş doyumunu saptayabilmek amaçlı Ergin (1992) tarafından Türkçeye uyarlanan 22 maddeden oluşan Maslach Tükenmişlik Envanteri (1981) kullanılmıştır. Araştırmada Adana ilindeki özel ortaokullarda görev yapan 84 matematik öğretmenine anket yöntemi uygulanmıştır. Veriler SPSS 22.0 programı ile analiz edilmiştir. Demografik değişkenler için frekans ve yüzde dağılımı, ölçek puanlarının demografik özelliklere göre farklılık testlerinde T testi ve Anova testinden yararlanılmıştır. Ortaokul matematik öğretmenlerinin tükenmişlik seviyelerini belirlemek ve ortaya çıkarabilmek amacıyla yapılan çalışmaların bulguları ölçek soruları ve faktör analizi ile sunulmuştur. Araştırma ile matematik öğretmenlerinin duygusal tükenmişlik boyutunda, duyarsızlaşma boyutunda ve kişisel başarısızlık boyutunda tükenmişlik yaşamadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Burnout syndrome is one of the factors affecting the 21st century working life in a negative way. As it is known, educational institutions are quite complex in terms of functional and structural aspects. In 1974, Freudenberger first described the burnout syndrome as depletion, lack of energy, inadequacy of energy, unsuccessfulness, exhaustion by insatiable desires in the inner beings of the person. From an organizational and personal point of view, burnout syndrome is a general phenomenon that creates non-positive effects. The aim of this study is to determine whether the levels of burnout of private secondary school teachers are conceptual in their work in the context of their work and to see whether there is a difference in their results. The main purpose of this study is the burnout of teachers due to the heavy pressure caused by the heavy pressure in the areas where the professional communication is intense. The Maslach Burnout Inventory (1981), which consists of 22 items adapted to Turkish by Ergin (1992), was used in order to determine burnout status and job satisfaction. 84 mathematics teachers working in private secondary schools in Adana were surveyed. Data were analyzed with SPSS 22.0 program. T test and Anova test were used for demographic variables, frequency and percentage distribution, and scale scores according to demographic characteristics.The findings of the studies conducted in order to determine and reveal the burnout levels of secondary school mathematics teachers were presented with scale questions and factor analysis. According to research, mathematics teachers did not experience burnout in the dimension of emotional exhaustion, desensitization and personal failure.
Collections
- Tez Koleksiyonu [188]