dc.contributor.advisor | Yılmaz, Selen | |
dc.contributor.author | Karmutoğlu, Başak | |
dc.date.accessioned | 2019-07-24T08:47:31Z | |
dc.date.available | 2019-07-24T08:47:31Z | |
dc.date.issued | 2016 | en_US |
dc.date.submitted | 2016 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12507/763 | |
dc.description.abstract | 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile ticaret şirketlerinin hak ehliyetini sınırlandıran ultra vires ilkesi terk edilmiştir. Böylelikle, artık ticaret şirketlerinin hak ehliyeti; şirketin kendi ana sözleşmesinde yazan işletme konusu ile sınırlandırılmayacaktır. Ticaret şirketlerinin işletme konusu dışında yapacakları işlemler de kendi hak ehliyetleri dahilinde olacak, bu şirketler yalnızca, Türk Medeni Kanunu'nda belirtildiği üzere, niteliği gereği insana özgü olan faaliyetlerde bulunamayacaklardır. Lakin, Türk Ticaret Kanunu'nun 371. maddesi ile anonim ve limited şirketlerde temsile yetkili kişilerin temsil yetkilerinin kapsamı, kendi işletme konuları ve amaçları ile sınırlandırılmış; bu şirketlerin yapacakları işlemlerin geçerliliği yine iyi niyetli üçüncü kişilerin korunması da dikkate alınarak belirlenmiştir. Anonim ve limited şirketlerin kefalet ehliyetleri de yeni Türk Ticaret Kanunu ile birlikte, temsil yetkisine getirilen sınırlama sebebiyle, artık bu şirketlerin fiil ehliyeti kapsamında incelenecektir. Ayrıca, Yargıtay'ın konuya ilişkin olarak geçmişten günümüze vermiş olduğu kararlar da dikkate alınarak bu şirketlerin kefalet ehliyetlerine sahip olup olmadıkları belirlenecektir. Anonim ve limited şirketlerin kefalet ehliyetinin bulunup bulunmadığı doktrinde tartışmalı olup Yargıtay'ın da katılmış olduğu bir görüş; anonim şirketlerin kefil olmalarının bu şirketlerin mutad ve olağan işlerinden sayıldığını ve yine bu şirketlerin kefil olmalarının ticari hayatın bir gerekliliği olduğunu; dolayısıyla bu şirketlerin kendi ana sözleşmelerinde yer almasa dahi kefalet ehliyetine sahip olduklarını savunmaktadır. Diğer bir görüş ise; anonim ve limited şirketlerin kar amacıyla kurulan şirketlerden olduğunu ve dolayısıyla, kefalet işleminin kendilerine mutlaka bir menfaat sağlaması gerektiğini, ancak bu şekilde kefalet ehliyetlerinin bulunabileceğini savunmaktadır. | en_US |
dc.description.abstract | The principle of ultra vires which limits the capacity to acquire the rights of the commercial associations has been abolished with the new Turkish Commercial Code No. 6102. Thus, the capacity to acquire the rights of commercial associations will no longer be limited within the scope of the objects granted by their articles of association. Transactions to be made outside of objects of the association will be assumed as within the capacity to acquire the rights of the association, those associations will only not have the ability to make transactions which are appropriate for human beings by its very nature. However, with the article 371 of the new Turkish Commercial Code, the scope of powers of representation of the people authorized to represent the incorporations and limited companies has been limited within the scope of their objects; the validity of the transactions made by those companies are also determined considering the protection of the bona fide third parties. The capacity to be a guarantor of incorporations and limited companies will also be examined under the capacity of act of those companies because of the restrictions on the powers of representation with the new Turkish Commercial Code. Besides the capacity to be a guarantor of those companies will be determined also by considering the decisions regarding the issue given by the Supreme Court from past to present. As this issue has been discussed in doctrine, an opinion which the Supreme Court agrees with defends that the license to be guarantor is one of the companies' routine and habitual transactions and also, being a guarantor of a company is a necessity of the business life; therefore, the capacity to be a guarantor of those companies exists even if that is not included in the articles of association. Another opinion defends that, incorporations and limited companies are established in order to make profit and hence, the transaction of being a guarantor should definitely provide a benefit to themselves, only in this way, they can have a capacity to be a guarantor. Keywords: guarantee, incorporations, limited companies, commercial associations,capacity, ultra vires, capacity to be a guarantor. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | kefalet ehliyeti | en_US |
dc.subject | ultra vires | en_US |
dc.subject | ehliyet | en_US |
dc.subject | ticaret şirketleri | en_US |
dc.subject | limited şirket | en_US |
dc.subject | anonim şirket | en_US |
dc.subject | kefalet | en_US |
dc.subject | capacity to be a guarantor | en_US |
dc.subject | ultra vires | en_US |
dc.subject | commercial associations | en_US |
dc.subject | limited companies | en_US |
dc.subject | incorporations | en_US |
dc.subject | guarantee | en_US |
dc.subject | capacity | en_US |
dc.title | Anonim ve limited şirketlerin kefalet ehliyeti | en_US |
dc.title.alternative | The capacity to be a guarantor of incorporations and limited companies | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.contributor.department | Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |