Uluslararası işletmecilik faaliyetlerinde politik risk yönetim stratejilerinin oluşturulması ile ilgili Türk iş dünyası ve yatırımcıların algısı üzerine nitel bir araştırma
Özet
Küreselleşmenin etkisiyle, yerel olarak faaliyette bulunan işletmeler, artık giderek artan oranda, yurtdışında işletmecilik faaliyetlerinde bulunmaya başlamış ve her geçen gün Doğrudan Yabancı Yatırımların (DYY) önemi artmıştır. İşletmelerin uluslararasılaşma arzularının arka planında yer almakta olan ise bir dizi belirleyici bulunmaktadır. Gerçekleştirilen birçok araştırma sonucunda, doğrudan yabancı yatırımın belirleyicileri arasında, politik risklerin önemli bir yere sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca, bir ülkede ya da bölgedeki politik risklerin yüksek orandaki varlığı, mevcut DYY'lerin çıkışına, gerçekleşmesi planlanan DYY'lerden de vazgeçilmesine sebep olabilmektedir. Günümüzde, özellikle DYY'lerin gerçekleşmesinde yabancı yatırımcıların maruz kaldıkları/kalabilecekleri politik risk olgusunun tanımlanması ve analizi de yapılarak bu riskten kaçınılması ya da bu riskin stratejik açıdan yönetimiyle fırsata dönüştürülmesi veya riskin miminize edilmesi büyük önem taşımaktadır. Yatırım gerçekleştirilen ya da planlanan ev sahibi ülkelerde meydana gelen terörizm, savaş, ayaklanma ve darbe gibi politik şiddet olayları, toplumsal huzursuzluklar, hükümetlerin istikrarsızlığı ya da ortaya konulan ekonomi politikaları, sözleşme ihlalleri, kamulaştırma ve millileştirme gibi birçok sebepten kaynaklanan politik riskin, yatırımcıların faaliyetlerinin sürdürülmesi noktasında hayati öneme sahip olduğu açıkça görülmektedir. Bu çalışma, hem politik risk gibi güncel ve hayati öneme sahip bir olgunun tanımlanarak yurtdışında yatırım faaliyetlerinde bulunan Türk yatırımcılara politik riskin etkileri, stratejik açıdan yönetimi ve ayrıca politik riske sahip bölgelerin de tespit edilerek yeni bir perspektif sağlaması, hem de özellikle Türk alanyazınındaki politik risk araştırmalarında açıkça görülen eksikliğin giderilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Türkiye'de politik risk konusunda uzman, Türk iş dünyası ve yurtdışında yatırım gerçekleştiren Türk yatırımcılarla görüşmelerden elde edilen veriler ışığında, bilgisayar destekli "NVIVO 10.0" programı yardımıyla içerik analizi gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen analiz doğrultusunda, Türk yatırımcılar açısından, DYY kararlarında politik riskler, ekonomik faktörler ve hukuki yapı ile birlikte en önemli belirleyiciler olmuştur. Politik risklerin ise, faaliyetlerin zarar görmesi, faaliyetlerin geçici olarak ve tamamen durdurulması olmak üzere üç farklı şekilde olumsuz etkisi bulunmaktadır. En yüksek politik riske sahip olan bölgelerle ilgili algılamaların Kuzey Afrika ve Ortadoğu (MENA), en düşük politik riske sahip bölgelerin ise Avrupa, Kuzey Amerika ve Güneydoğu Asya Bölgeleri'nin üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. İşletmelerin, gelecek yatırım projeksiyonlarında ise, "Dünya Politik Risk Haritaları"nda yüksek derecede riske sahip olduğu belirtilmesine rağmen Sahra Altı Afrika Bölgesi, sunmuş olduğu fırsatlar doğrultusunda özellikle ön plana çıkmıştır. Yatırımcılar, ev sahibi ülkelerde, başta savaş olmak üzere, politik risk faktörlerinden, iç karışıklık, mevzuat değişiklikleri ve bürokratik engellere en sık olarak maruz kalmıştır. Yatırımcılar, politik risk analizinde en çok dâhili analiz ve ev sahibi ülkeyi ziyaret yöntemlerini kullanmakta olup, politik risklerin yönetiminde ise en çok Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile ev sahibi ülke hükümetiyle ilişki geliştirme stratejilerinden faydalanmaktadır. Ayrıca, Türk yatırımcıların görüşlerinden elde edilen sonuç ile iş dünyasının tavsiyeleri doğrultusunda, politik riski azaltmada önemli bir strateji olan politik risk sigortasından, Türk yatırımcıların daha çok faydalanması ve önem vermesi gerektiği sonucu ortaya çıkmıştır. Local businesses have started to have increasing management activities abroad and the importance of Foreing Direct Investment (FDI) have risen day by day, by the effect of globalization. There is a range of determinants underlying the desire of businesses for internationalization. In light of the many researches, it can be concluded that political risk has an important role among the determinants of FDI. In addition, high rate of political risks in one region or country can cause both the divestment of available FDI outflow and the renounced FDI plans. By defining and analyzing the political risk factor in FDI, it is essential that political violence events such as terrorism, war, insurrection and coup d'Etat in host countries in which the investors make their investment have an important role in the maintenance of investors' activities. It is also seen that political risk, which results from social unrest, political instability or planned economy policies and breach of contract as well as expropriation and nationalization, has also an essential role in the in the maintenance of investors' business activities. This study aimed to identify the fact of political risk which is a current and an essential matter and the study was conducted to define the effects of political risk and its management for the overseas Turkish investors. This study was also conducted to identify the regions that have political risks and to fulfill a clear need of researches about political risk in Turkish literature review. In light of the data obtained from the specialists in political risk in Turkish business world and from Turkish investors who made investments abroad, content analysis was used with the computer assisted "NVIVO 10.0". Based on this analysis, political risks, economic factors and legal structure are the most prominent determinants for Turkish investors in the decision of FDI. Political risks, on the other hand, have three negative ways of effects: these are impairment of business activities, temporary suspension of business activities and discontinuation of business activities. It has been seen that the perceptions about regions, which have the highest level of political risks, are Middle East and North Africa (MENA) and the regions that have the lowest level of political risks are Europe, North America and Southeastern Asia. Although it is stated that Sub-Saharan Africa region has the highest risk in political risk maps, the Sub-Saharan Africa region, notably, comes to the forefront along with the opportunities. Investors are closely subject to political risk factors which are war, political turmoil, regulatory changes and red tape in the host countries. Investors use the external analysis and the method such as visiting the host countries in political risk analysis. In the political risk management, investors also use strategies in an attempt to develop a close relationship with NGO's and host country's government. In line with the results of viewpoints of Turkish investors and advice of business world, it can be concluded that Turkish investors must use and pay attention to political risk assurance in risk reduction.
Koleksiyonlar
- Tez koleksiyonu [11]