dc.description.abstract | Dünyanın farklı ülkelerinde uzun yıllardır benzer sistemlerin kullanılması sonucunda
ortaya çıkan ve yaygınlaşan arabuluculuk sistemi çoğu ülkede mahkemelerin iş
yükünün artması ve yargılamaların uzun sürmesinden kaynaklı olarak getirilmiş bir
çözüm yöntemidir. Arabuluculuk sisteminin öncelikli amacı, mahkemelerin yargı
yetkisini kısıtlamayı değil, uyuşmazlığın çözümüne toplumun da katılmasının
sağlanması, vatandaşların uyuşmazlıkları mahkemelere intikal ettirmeden adil ve hızlı
bir şekilde çözüme ulaştırması, uzun süren yargı sürecinin kısaltılması, yargılama
masraflarının ve mahkemelerde biriken dosya sayısının azaltılması olarak sayılabilir.
Özellikle iş hayatında karşımıza çıkan işçiler ve işverenler arasındaki uyuşmazlıkların
yargı yolu ile çözümlenmeye çalışılması neticesinde iş mahkemelerine intikal eden
uyuşmazlık dosya sayısı artmıştır. Mahkemelerin iş yükünün çok fazla olması,
yargılamaların uzun sürmesi, haklarını elde etmeye çalışan taraflar yargı eli ile yeniden
mağdur olmaktadır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile
kamu düzeninden sayılmayan ve tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabildiği,
özellikle konusu bir miktar paranın ödenmesi olan özel hukuk uyuşmazlıklarında
öncelikle ihtiyari olarak 2012 yılında hukukumuza giren, sonrasında 2017 yılında 7036
sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile bireysel iş uyuşmazlıkları yönünden dava şartı haline
getirilerek uygulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmada da, alternatif uyuşmazlık çözüm
yöntemlerinden olan arabuluculuğun genel hatlarını ve Türk hukuku kapsamındaki
hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğa elverişlilik ve bireysel iş hukuku
uyuşmazlıkları kapsamında dava şartı arabuluculuk süreci incelenmeye çalışılmıştır. | en_US |