dc.description.abstract | Dünyanın değişik yerlerinde yaşayan insanlar günümüze kadar değişik yöntemlerle
iletişim kurmuşlardır. Bugün teknolojinin gelişmesi ile küreselleşme her geçen gün
etkisini çok daha yakından hissettirmektedir. İnsanlar arasındaki eğitim, sosyal,
ekonomik, siyasi, askeri ve diğer bir çok alandaki ilişkiler için ortak bir dile ihtiyaç
vardır. 20 yüzyıla kadar çeşitli diller dünyanın farklı bölgelerinde ortak bir dil gibi
kullanılmış, 20 yüzyıla girildiğinde ise İngilizce daha geniş bir alanda ortak dile
dönüşmüştür. Amerika Birleşik Devletleri’nin dünya liderliğini ele almasıyla İngilizce
daha baskın bir şekilde dünyanın ortak dili olmayı devam ettirmiştir.
Dil bir çok disiplinde bir çalışma alanı olmakla beraber, dili uluslararası ilişkilerdeki
rolü ile değerlendirmek de mümkündür. Dil sadece ticaret, bilim, eğitim gibi alanlarda
ihtiyaç duyulan bir araç özelliği taşımaz. Dil aynı zamanda, devletlerin entegrasyon
sürecinde de olmazsa olmazlardan biri olarak görülmektedir.
Bu tezde; devletlerin entegrasyon sürecinde dil politikası ve bunun etki alanları, bu
süreçte dil ve milli kimlikle beraber uluslarüstü kimlikler arası ilişkiler, uluslararası
politika alanında dilin rolü, uluslararası birliklerde kabul gören yasal çerçeve ve aynı
zamanda hem ulusal hem de uluslararası nitelikteki dil ilişkilerinin analiz edilmesi, dil
entegrasyon modellerinin özellikleri gibi konular ele alınmıştır. Tezin son bölümünde
Avrupa Birliği (AB), Güney Amerika (MERCOSUR), Bağımsız Devletler Topluluğu
(BDT) örnekleri ele alınarak Türk soylu devletler arasındaki ilişkiler ve entegrasyon
süreci (TÜRKSOY, Türk Keneşi) ve bu sürece dil faktörünün etkisi incelenmiştir.
Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. | en_US |