dc.description.abstract | Ölen kiĢinin hukuki statüsünün kanunda belirlenen haleflere geçeceği genel kuralı
için, terekenin ölüm anından mirasçıların fiili hâkimiyetine ulaĢılıncaya kadar
korunması büyük önem taĢımaktadır. Bu korumanın gerçek anlamda sağlanamaması,
miras hukuku teorisinin yanıltıcı olmasını engellemektedir. Mirasçıların ve mirasçıların
payı ne olursa olsun, kendilerine tanınan imkânlar ve mirasçının tasarruf özgürlüğü
kanunla düzenlenirse, tüm bunların yönlendirildiği mirasın korunamayacağı bir ortamda
pratik bir anlamı yoktur. Bu nedenle mirasın korunmasına yönelik tedbirler, Miras
Hukukunun en önemli konularından birini oluĢturmaktadır.
Bu çalıĢmada Medeni Kanunumuzun 589-598. Maddeler arasında düzenlenen
koruma tedbirleri bir bütün olarak incelenmiĢtir. ÇalıĢma, uygulamaya ıĢık tutacağı
düĢünülmektedir. Miras hukuku teorisinin göz ardı edilmemesi ve uygun bir
uygulamanın kurulması gerektiği fikri hakim olmuĢtur. Aynı anda çalıĢıma Miras
Hukukunda teorik olarak da önemli olan çeĢitli kurumları inceleme iddiasındadır.
Ancak bu yapılırken uygulamanın ihtiyaçları göz önünde bulundurulmaya çalıĢılmıĢtır.
ÇalıĢma beĢ bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde tereke kavramı ve terekenin
belirlenmesindeki amaç, ikinci bölümde genel olarak terekenin korunması önlemleri,
üçüncü bölümde terekenin deftere kaydedilmesi ve mühürlenmesi, dördüncü bölümde
terekenin mühürlenmesi ele alınmıĢtır. Son olarak beĢinci bölümde terekenin resmen
yönetilmesi incelenip sonuç kısmında tartıĢılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Miras, Mülkün korunması, güvenceler, dijital varlıklar ve miras | en_US |