Sosyoekonomik düzeyi düşük yerleşim bölgelerinde yaşayan ergenlerde çocukluk çağı travmaları ve özyeterlik düzeylerinin incelenmesi
Künye
Sert, Hatice Nur.(2020).Sosyoekonomik düzeyi düşük yerleşim bölgelerinde yaşayan ergenlerde çocukluk çağı travmaları ve özyeterlik düzeylerinin incelenmesi.Özet
Sosyoekonomik düzeyin düşüklüğü, suça eğilimi olan ergenler özel bir gruptur. Düşük sosyoekonomik düzey, suç içeren eylemlere karışmak çocukluk çağındaki travma düzeyine ve ergenin özyeterlik düzeyine yansımaktadır. Bu araştırmada, sosyoekonomik düzeyi düşük yerleşim bölgelerinde yaşayan ergenlerin çocukluk çağı travmaları ve özyeterlik düzeyleri arasındaki ilişkiye bakılmıştır.Suçlandığı için karakola çağırılma, bir işte çalışma, anne ile ilişki, baba ile ilişki değişkenlerine göre ergenlerin özyeterlik düzeyi ile çocukluk çağı travma düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini 2019 yılında Mersin ili Tarsus ilçesinde yaşayan, sosyoekonomik düzeyin belirleyicisi olan değişkenlere göre düşük sosyoekonomik düzeyli mahallelerde yaşayan 12-18 yaş arası 242 ergen oluşturmuştur. Araştırma kapsamında ergenlerin özyeterlik düzeylerini belirlemek amacıyla ergenlerde yetkinlik beklentisi ölçeği, çocukluk çağı travmalarını belirlemek amacıyla çocukluk çağı travmaları ölçeği, sosyodemografik özelliklerini belirlemek amacıyla kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde, veriler normal dağılım koşulunu karşılamadığı içinfarklılıkların incelenmesinde Mann Whitney U, Kruskal Wallis testleri kullanılmış ve ilişkinin incelenmesi için de Spearman Sıra Farkları Korelasyon katsayısı hesaplanmıştır. Sonuç olarak; suçlandığı için karakola çağırılma, bir işte çalışıyor olma, anne ile ilişkiler, baba ile ilişkiler değişkenlerine göre ergenlerde yetkinlik beklentisi ve çocukluk çağı travma düzeylerinde anlamlı farklılık saptanmıştır. Araştırmanın iki bağımlı değişkeni olan ergenlerde yetkinlik beklentisi ile çocukluk çağı travmaları arasında negatif yönlü yüksek düzeyde ilişki olduğu bulunmuştur. Çocuklukta yaşanan travmatik olaylar arttıkça ergenlerin özyeterlik düzeyleri azalmakta, travmatik olaylar ne kadar az ise ergenlerin özyeterlik düzeyleri o kadar yüksek olmaktadır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular literatür kapsamında tartışılmış ve yorumlanmıştır. Ayrıca bu alanda çalışan kişiler ve gelecek araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur. In this study, the relationship between the levels of self-efficacy according to childhood traumas of adolescents from low socioeconomic levels was examined. The sample of the study consisted of 242 adolescents between the ages of 12-18, who lived in low socioeconomic level neighbourhoods in Tarsus district of Mersin province in 2019 according to variables determinant of socioeconomic level. The competency expectation scale in adolescents was used to determine the self-efficacy levels of adolescents, the childhood psychic trauma scale was used to determine childhood traumas, and the personal information form was used to determine the sociodemographic characteristics within the scope of the study. In addition, the relationship between the participants being called to the police station because they were accused, working in a job, their relationships with the mother and the father, and the variables of the study were also examined. Mann Whitney U, Kruskal Wallis and Spearman correlation analysis test were used fordata analysis. As a result, a significant difference was foundbetween expectation of competence in adolescents and childhood traumasaccording to the variables as being called to the police station for being accused, working in a job, relationships with the mother and the father. It was also found that there was a high level of reverse correlation between competency expectation and childhood traumas in adolescents having two dependent variables. In other words, the more traumatic events in childhood, the lower the levels of self-efficacy of adolescents, and the less traumatic events, the higher the levels of self-efficacy of adolescents. As the result of the study, data obtained were discussed and interpreted within the scope of the literature. In addition, suggestions have been made for individuals working in this field and for future research.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [301]