Finansallaşmanın muhasebeye yansımaları
Künye
Kandemir, Canol.(2019).Finansallaşmanın muhasebeye yansımaları.ÇUKUROVA II. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ,2,553-570.Özet
1970’lerden bugüne dünya ekonomisinin dönüşümü çerçevesinde hükümetlerin, dolayısıyla devletin,
politikanın ve toplumun gücü ve işlevi azalırken piyasaların etki ve işlevi artmış, ulusal ve uluslararası
finansal işlemler çok hızlı biçimde büyüme göstermiş, son tahlilde ekonomide finansal olgular ve olaylar
giderek önem kazanmıştır. Sistemik bir ekonomik dönüşüm olarak finansallaşma olarak nitelendirilen
bu olgu ve süreç neoliberalizm ve küreselleşme ile uyum içinde kendisine bağlı tüm alt sistemleri
muhasebe de içinde olmak üzere temel olarak iki yönden etkilemiştir. İlk olarak, tek boyutlu muhasebe
geçmişe göre giderek daha belirgin duruma gelmiş ve ikinci olarak muhasebe hileleri ile karşılaşma
sıklığı artmıştır. Muhasebe tek boyutluluk en çok Kavramsal Çerçeve 2010’da finansal bilgi
kullanıcılarının dar anlamda temel olarak yatırımcı ve alacaklılara indirgenmesinde, yeni bir kapsamlı
kar kavramı ve gelir tablosu üretilmesinde ve başta türevler olmak üzere finansal araçların spekülatif
doğasının finansal tablolara ve dolayısıyla finansal bilgiye yansıtılmasına olanak veren makul değerleme
gibi piyasa değerlerine dayalı yöntemlerin daha yaygın biçimde kullanılmasında somut biçimde
gözlenmektedir. Muhasebe standartlarının uluslararası ölçekte yakınlaştırılması sürecinde kullanıcı
tanımının giderek daraltılması ile yatırımcılara öncelik verilmesi ve diğer kullanıcıların önemsenmemesi
finansallaşmaya bağlanmaktadır. Başka bir deyişle küresel ekonominin finansallaşması küresel
muhasese standartlarının kabul edilmesi ile hızlanmış ve meşruiyet kazanmış, finansal raporlamanın
temel amacının hesap verilebilirlik ve yönetimin değerlendirilmesinden piyasaya yönelik bilgi
sağlanmasına doğru değişim göstermesi finansallaşmanın bir sonucu olmuştur.
Öte yandan, özelde finansal olmayan geleneksel ve sanayi kuruluşlarının (reel ekonominin) finansal
kuruluşların (finansal ekonominin) karlılığı ile rekabet edememesi ve genelde de finansal sermayenin
sınai sermayeye egemen olması sonucu özellikle geleneksel sanayi şirketlerinin muhasebe hilelerine
daha çok başvurmasına neden olmaktadır. Başka bir anlatımla, bu durum finansal olmayan şirketleri
ürün piyasalarındaki yoğun ve yıkıcı rekabetin söz konusu şirketlerin genellikle yüksek karlar elde
etmesini olanaksız duruma getirdiği, ancak finansal piyasaların söz konusu şirketlerden her zaman daha
yüksek kar etmesini ve dağıtmasını ve de salt daha yüksek karlar için finansal faaliyetlerde bulunmasını
talep ettiği neoliberal bir çıkmaza sürüklemiştir. Sözü edilen çelişkili dinamiklerin mantıksal sonucu ise
sermaye piyasalarında oluşan balon ve ardından bu balonun patlaması ve eşzamanlı olarak hilelerin
finansal olmayan şirketlerinin finansal tablolarına daha çok yayılması ve sızması olmuştur. Her iki olgu
da muhasebenin sosyo-ekonomik ve politik üst sistemin bir alt sistemi ya da ekonomik düşüncenin bir
uzantısı olduğu gerçekliğini kanıtlamaktadır. Bu çalışma, muhasebede tek boyutluluk ve neoliberal
çıkmazın hem finansal, hem de finansal olmayan şirketleri daha sık muhasebe hileleri yapmaya
zorlaması bakımından finansallaşmanın muhasebeye derin etkisini göstermeyi amaçlamaktadır. In the context of the metamorphosis of the world economy from 1970’s on, as the power of governments
and accordingly state, politics, and society has been falling down, those of markets has been rising, the
scale of national and international financial transactions has been growing too fast, and in the final
analysis financial phomena and events have been gaining more importance in the economy. As a
systemic economic transformation, the phenomenon of so-called financialization and process in
accordance with neoliberalism and globalization has influenced all other subordinate subsystems
including accounting essentially in two ways. In the first instance, one dimentional accounting has
increasingly become more apparent than before, and secondly there has been an increase in frequency
of facing with accounting frauds. Unidimensionality in accounting has been tangibly observed most in
narrowing down financial information users to mainly investors and creditors within the Conceptual Framework 2010, in developing a new comprehensive income and income statement, and in widespread
use of valuation methods based on current market prices such as fair valuation allowing financial
instruments including first derivatives’ speculative nature to be represented in the financial statements
and thereby financial information. Progressively narrowing down the definition of users in the
international convergence process of accounting standards and giving priority to investors together with
disregarding other users are attributed to financialization. In other words, the financialization of the
global economy has gained impetus and legitimized with the acknowledgement of global accounting
standards and the shift in the primary objective of financial reporting from accountibility and evaluation
of management towards the information provision to the market has been a result of financialization.
On the other hand, in the strict sense the inability of non-financial traditional industrial corporations (i.e.
the real economy) to compete with financial corporations (i.e. the financial economy) in terms of
profitability and in a broad sense the dominance of financial capital over industrial capital have led
especially traditional industrial corporations to attempt for committing more and more accounting
frauds. In other words, this situation has pushed non-financial corporations into a neoliberal paradox in
which intense and destructive competition in product markets has made most of the non-financial
corporations make higher profits impossible, but financial corporations have wanted non-financial
corporations always make and distribute increasingly higher profits, and also to deal with financial
operations for the sole purpose of increasing profits. The logical conclusion of these paradoxical
dynamics has been a bubble, then a burst of this bubble, and simultaneously accounting frauds spreading
and penetrating more into the financial statements of non-financial corporations. Both phenomena
proved the truth that accounting as a practice and thought has been and is a subsystem of the sociopolitical
and socio-economic superstructure or an extension of economic thought. This study aims at
indicating the financialization’s deep impact on accounting with respect to unidimensionality in
accounting and neoliberal paradox forcing financial and non-financial corporations to commit
accounting frauds more frequently.