Pozitif psikolojik sermaye ve stresle başa çıkma stratejileri arasındaki ilişkinin incelenmesi (Adana kamu kurumu örneği)
Özet
Psikolojinin bir alt dalı olan pozitif psikoloji, bireylerin negatif ve sağlıksız olarak kabul edilen yönlerini iyileştirmenin yanı sıra pozitif ve güçlü kabul edilen yönlerinin de geliştirilmesi ile ilgilenmektedir. Pozitif psikolojik sermaye kavramı pozitif psikoloji temelinde ortaya çıkmış ve daha çok örgütsel alanda kullanılan bir kavram olmuştur. Örgüt içerisinde birçok faktörle etkileşim halinde olan pozitif psikolojik sermaye insan kaynağını psikolojik yönden etkileyen bireyin stresle başa çıkma stratejileriyle de ilişkili görülmektedir. Pozitif psikolojik sermaye örgüt içi stres kaynaklarıyla başa çıkması için bireylerin ihtiyaç duyduğu ve yatırım yapması gerektiği bir kaynak olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra çalışanların iş yerinde stresle daha iyi başa çıkabilmelerine yardımcı olmak için psikolojik sermayesini güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı pozitif psikolojik sermaye ve stresle başa çıkma stratejileri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Bu çalışmanın alt amaçları ise; çalışanların stresle başa çıkma stratejileri ve psikolojik sermaye düzeylerinin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesidir. Çalışmanın örneklemini bir kamu kuruluşunun Adana'da görev yapan 257 çalışanı oluşturmaktadır. Kolayda örneklem yöntemi ile verilerin toplandığı araştırmada 24'er maddelik Psikolojik Sermaye Ölçeği ve Stresle Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği kullanılmıştır. Bununla beraber araştırmacı tarafından hazırlanmış olan sosyo-demografik bilgi formuyla, örneklemin yaş, cinsiyet, kurumda çalıştığı yıl sayısı, kurumdaki görevi, iş yükü, gelir, eğitim durumu, medeni durumu, çocuk sayısı, bir hafta içerisinde spor yapma sıklığı, bir ay içerisindeki sinema veya tiyatroya gitme alışkanlıkları gibi sosyo-demografik özellikleri hakkında bilgi toplanmıştır. Çalışma kapsamında uygulanan anketlerden elde edilen veriler SPSS 15.0 programı ile analiz edilmiştir. Veri analizleri ölçeklerden elde edilen toplam puanlar üzerinden gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda psikolojik sermaye ile stresle başa çıkma stratejileri arasında istatistiksel açıdan anlamlı yüksek düzeyde pozitif yönlü ilişki bulunduğu görülmüştür. Bu bulgudan hareketle, çalışanların psikolojik sermayeleri arttıkça stresle baş etme stratejileri de artacağını söylemek mümkündür. Psikolojik sermayenin stresle başa çıkma stratejilerinin alt boyutlarıyla olan ilişkisine bakıldığında; psikolojik sermayenin mantıksal analiz, pozitif yeniden değerlendirme, problem çözme, rehberlik ve destek arama alt boyutları ile istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü ilişki görülmüştür. Çalışmanın alt amaçları doğrultusunda demografik özelliklerin psikolojik sermaye düzeyi üzerinde oluşturduğu farklılıklara bakıldığında; çalışanların cinsiyet, yaş, kıdem, çocuk sahibi olma durumu, eğitim durumu, haftada kaç kez spor yaptıkları, kurum içerisindeki aylık yaptıkları toplantı sayısına göre farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Demografik özelliklerin stresle başa çıkma stratejileri üzerinde oluşturduğu farklılıklara bakıldığında ise; yaş, çocuk sahibi olma durumu, eğitim, kıdem, spor yapma alışkanlığına göre farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Positive psychology, which is a sub-branch of psychology, is concerned with improving the negative and unhealthy aspects of individuals as well as the development of positive and strong aspects. The concept of positive psychological capital has emerge on the basis of positive psychology and mostly has become used in the organizational field. Positive psychological capital, which interacts with many factors within the organization, is also seen to be related to the coping strategies with stress of the individuals that affect the human resources psychologically. Positive psychological capital is considered as a resource that individuals need and must invest in order to coping with stress sources within the organization. In addition, it is considered necessary strengthen and develop its psychological capital to help employees better cope with stress at work. The aim of this study is to investigate the relationship between positive psychological capital and coping strategies with stress. The sub-objectives of this study are investigate whether the coping strategies and psychological capital levels of the employees differ according to socio-demographic variables. The sample of the study consists of 257 employees of a public institution in Adana. In the study data were collected by convenience sampling method and used The 24-item Psychological Capital Scale and the Coping Strategies with Stress Scale. In addition, with the socio-demographic information form prepared by the researcher, the sample age, gender, the number of years worked in the institution, the position in the institution, workload, income, educational status, marital status, the number of children, the frequency of sports in a week, socio-demographic characteristics such as the frequency of going to the theater or going to the cinema within a month were collected. The data obtained from the questionnaires were analyzed with SPSS 15.0 program. Data analysis was performed on the total scores obtained from the scales. As a result of the study, it was found that there was a statistically significant, high level positive relationship between psychological capital and coping strategies with stress. Based on this finding, it is possible to say that as the psychological capital of the employees increases, strategies for coping with stress will increase. When the relationship between psychological capital and sub-dimensions of coping strategies is examined; a statistically significant positive correlation was found between psychological capital and the logical analysis, positive reassessment, problem solving, guidance and support seeking. In the light of the sub-objectives of the study, when the differences in demographic characteristics on the level of psychological capital are examined; it was concluded that employees' psychological capital become different according to gender, age, seniority, having a child, educational level, how many times a week they do sports, and the number of monthly meetings in the institution. Finally, when the differences created by demographic characteristics on coping strategies examined; it was found that, coping strategies were differ according to employees age, status of having a child, education, seniority and sports habits.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [301]