Türkiye’de bağımsız denetçilerin hile risk faktörleri etki değerlemesi
Özet
Bu çalışma SAS No.99 ve benzeri düzenlemelerin ekinde yer alan ve hile risk değerlendirmelerinde kullanılan hile risk faktörleri konusunda Türk denetçilerin değerlemelerini ortaya çıkarmayı ve ilgili meslek mensuplarının değerlemeleri ile karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Türk denetçileri tutum ve rasyonalizasyon koşulları ile ilgili finansal raporlama risk faktörlerine daha çok önem veriyor görünmekte ve fırsat ve ortam koşulları ile ilgili varlıkların kötüye kullanılması hile risk faktörlerini daha etkili olarak değerlenmektedir. Her ne kadar yerel denetçilerin değerlemeleri yabancı meslektaşlarından biraz farklılık gösterse de, bir bütün olarak Türk denetçilerin değerlemeleri iç ve dış denetçiler ile adlî muhasebeciler gibi hile ile ilgili meslektaşlarının değerlemeleri ile genel olarak uyumlu bulunmaktadır. Başka bir anlatımla, Türk denetçileri Cressey’in hile üçgeninin köşelerini oluşturan koşullardan habersiz değildir ve bu noktadan müşteri işletmeler tarafından kontrol edilebilen ve edilemeyen koşulların bilincinde olduğu ve hile olaylarına karşı alınan önlemlerin söz konusu koşullardan etkilendiğini düşündüğü çıkarımı yapılabilmektedir. Öte yandan, Türk denetçileri fırsat ve ortam ile ilgili koşullar özel olarak iç kontrollar ve genel olarak kontrol çevresi ile yakından ilişkili olduğundan varlıkların kötüye kullanılması hilelerinin önlenmesi ve ortaya çıkarılmasında fırsat ve ortam koşulları ile ilgili risk faktörlerinin en etkili faktörler olduğunu değerlendirmektedir. This research aims at discovering Turkish auditors’ weights for risk factors (i.e. red flags) annexed to SAS No.99 and similar regulations and used in their fraud risk assessments and compare them with relevant profes- sionals’ weights. They seem to attach more importance to financial reporting fraud risk factors involving attitu- de&rationalisation conditions and find asset misappropriation fraud risk factors involving opportunity conditi- ons more effective than others. Though local auditors’ weights slightly differ from those of their foreign coun- terparts in Turkey, Turkish auditors’ assessment as a whole is generally compatible with that of other fraud-re- lated professionals, which consists of internal&external auditors and forensic experts. In other words, they are not unaware of the type of conditions each represented by the corners of Cressey’s fraud triangle, which might also imply that Turkish auditors are conscious of conditions which can or cannot be controlled by the client companies themselves, and think countermeasures taken by them against fraud incidents affected by the type of these conditions. On the other hand, they consider opportunity conditions to be the most effective risk factors in preventing and detecting asset misappropriation frauds, because opportunity conditions are closely related with internal controls in particular and control environments in general.