Çağ Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@ÇAĞ, Çağ Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Öğe
Echoes across borders: a study on the interplay between international posture and personality traits among translation and interpreting students
(Çağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Akkuzu, İnci
This study investigates the relationship between international posture and personality traits among undergraduate students enrolled in a translation and interpreting program at a university located in the Mediterranean region of Türkiye. The sample consisted of 147 students from Çağ University who participated by completing an online survey, which included the International Posture Scale (Yashima, 2009) and the Big Five Inventory-2 (Soto, C. J., & John, O. P., 2017). Additionally, a demographic information form was used to analyze the influence of contextual variables. The findings revealed that personality traits such as openness to experience and extraversion are significant positive predictors of international posture. Hierarchical regression analyses also indicated that while certain demographic factors (e.g., school year, parental education) have limited predictive power, personality traits offer a stronger explanatory framework for understanding students’ global orientations. These results underline the importance of fostering personality development and intercultural awareness in translator training programs. However, the study is limited by its reliance on self-report instruments and its focus on a specific student population. Future research could adopt longitudinal or mixed-method designs to explore how international posture evolves over time in response to educational interventions. The study highlights the need for integrating global communication competencies into language and translation education to cultivate internationally minded professionals.
Öğe
Aile destek merkezlerindeki annelerin annelik rolü ile toplumsal cinsiyet algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Çağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Akyar, Nurgül
Bu çalışmanın amacı, annelerin kendilerine biçtikleri annelik rolünün, toplumsa insiyet kalıpları, beklentileri veya algıları ile nasıl bir bağlantı içinde olduğunu araştırmaktır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından hazırlanan katılımcıların demografik bilgilerini içeren ‘Kişisel Bilgi Formu’, Dr. Whatley ve Dr. Knox tarafından geliştirilen ‘Geleneksel Annelik Ölçeği’ ve ‘Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği’ kullanılmıştır. Bu çalışma, nicel araştırma yöntemine dayanmaktadır. Araştırmanın evreni, Adana ili Yüreğir ilçesinde bulunan dört Aile Destek Merkezi'nde bebeklik, okul öncesi ve ilkokul çağında çocuğu olan anne kursiyerleri kapsamaktadır. Bu araştırmada, Aile Destek Merkezlerindeki annelerin demografik özellikleri ile toplumsal cinsiyet algıları ve geleneksel annelik rollerine yönelik tutumları arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Çalışmaya katılan annelerin çoğunluğu 26–41 yaş arasında, düşük gelir düzeyinde ve ilkokul–ortaokul mezunudur. Bulgular, genç, eğitimli, gelir seviyesi yüksek, çalışan ve kentsel bölgede yaşayan annelerin daha eşitlikçi tutumlar sergilediğini; yaş, çocuk sayısı ve kırsal yaşamın ise geleneksel annelik algısını güçlendirdiğini göstermiştir. Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Geleneksel Annelik arasında orta düzeyde, ters yönlü bir ilişki bulunmuş; bu da eşitlikçi tutumlar arttıkça geleneksel rollerin zayıfladığını, ancak bu tutumların bireysel düzeyde birlikte var olabileceğini ortaya koymuştur.
Öğe
Ursula K. Le Guın’in “dünyanın kıyısında dans” ile Adalet Ağaoğulu’nun “damla damla günler” eserlerinin karşılaştırılması
(Çağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Karayel, Gülşah
Türk edebiyatının önde gelen romancılarından, oyun yazarlarından ve denemecilerinden Adalet Ağaoğlu (1929-2020) eserlerinde toplumsal değişimleri, bireysel bunalımları ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri gibi konuları sıklıkla işlemiştir. Amerikan edebiyatında bilim kurgu ve fantezi türünün ustalarından Ursula K. Le Guin (1929- 2018) de eserlerinde toplumsal cinsiyet, siyaset, eşitsizlik gibi konuları kaleme almıştır. Adalet Ağaoğlu‟nun Damla Damla Günler I adlı güncesi yazarın iç dünyasına ve toplumsal gözlemlerine odaklıyken, Ursula K. Le Guin‟in Dünyanın Kıyısında Dans adlı deneme\eleştiri türündeki kitabı yazarın edebiyat ve toplumsal düşüncelerini içerir. Bu çalışmanın amacı, farklı coğrafyalarda ve farklı edebî geleneklerde üretilmiş olmalarına rağmen, bu iki eserin ortak ve ayrılan temalarını, görüş ve düşüncelerini karşılaştırmalı edebiyat bilimi ışığında ortaya koymaktır.
Öğe
Dede Korkut hikâyeleri’nde sıfat - ad birlikteliğine dayalı eşdizimler
(Çağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Teneke, Sibel
Dede Korkut Hikâyeleri, Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Nazım ve nesrin iç içe geçtiği bir anlatım biçimiyle kaleme alınan bu eser, klasik Türk halk hikâyeciliğinin temel kaynaklarından biri olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda, destan döneminden halk hikâyeciliğine geçişin önemli bir örneğidir. Orhan Şaik Gökyay’ın Dedem Korkut’un Kitabı adlı eserin Dresden nüshasında yer alan sıfat - ad birlikteliklerine dayalı söz varlığı incelenmiştir. Dedem Korkut’un Kitabı’nda yer alan 12 hikâye bu kapsamda değerlendirilmiştir. Halkın yaşam biçiminden beslenen bu anlatılarda, toplumsal değerlerin şekillendiği; ahenkli ve canlı bir toplum hayatının yansıtıldığı görülmektedir. Anlatılarda kullanılan ve kültürel dokuyu yansıtan söz varlığı, Türk dili açısından günümüzde de önemini korumaktadır. Bu hikâyelerde kültürel unsurları en iyi yansıtan sözcük türlerinden biri sıfatlardır. Dede Korkut Hikâyeleri’nde olay ve durumların betimlenmesine büyük önem verildiği için sıfatlara sıkça yer verilmiştir. Ayrıca bu çalışmada, hikâyelerdeki sıfat - ad birlikteliklerinin belirlenmesinde çağdaş bir yöntem olan eşdizim tekniğinden yararlanılmıştır. Eşdizim kavramı, dil araştırmalarında anlam biliminin bir parçası olarak; bir dilin söz varlığına yeni kavramlar kazandırma işlevi görmektedir. Özellikle tarihî dönem metinlerinin söz varlığını ortaya çıkarmak amacıyla yapılan eşdizim çalışmaları, bu bağlamda büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, söz konusu çalışmada Dede Korkut Hikâyeleri’nde kullanılan sıfatların işlevlerini belirlemek için eşdizim yöntemi temel alınmıştır.
Öğe
Marka bağımlılığını etkileyen unsurlar: üniversite öğrencileri üzerine nicel bir araştırma
(Çağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Mungan, Hasret
Günümüzde marka, yalnızca bir ürün ya da hizmetin tanımlayıcısı olmaktan çıkıp, tüketicilerin davranışlarını etkileyen güçlü bir unsur haline gelmiştir. Özellikle genç tüketiciler arasında marka algısı ve bağlılığı, satın alma kararlarını şekillendirmede önemli rol oynamaktadır. Bu araştırmanın temel amacı, üniversite öğrencilerinin cep telefonu marka bağımlılığına etki eden faktörleri incelemektir. Çalışmada, markanın tanınmışlığı, markaya duyulan inanç, üretici firmaya güven ve cep telefonu özelliklerinin marka bağımlılığı üzerindeki etkileri analiz edilmiştir. Araştırmanın örneklemini, Çağ Üniversitesi’nde öğrenim gören hazırlık, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki toplam 412 öğrenci oluşturmuştur. Veriler, anket yöntemiyle toplanmış ve analiz sürecinde tanımlayıcı istatistikler, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır. Araştırma bulguları, öğrencilerin cep telefonu markalarına karşı yüksek düzeyde bağımlılık geliştirdiklerini ortaya koymuştur. Regresyon analizleri sonucunda, en güçlü yordayıcı değişkenin markaya duyulan inanç olduğu; bunu üretici firmaya güven ve markanın tanınmışlığının izlediği belirlenmiştir. Cep telefonu teknik özelliklerinin ise marka bağımlılığı üzerinde görece daha düşük düzeyde bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca değişkenler arasında pozitif ve anlamlı korelasyon ilişkileri saptanmıştır. Bu sonuçlar, cep telefonu marka bağımlılığının sadece ürün özelliklerinden değil, aynı zamanda markayla kurulan duygusal ve psikolojik bağlardan da etkilendiğini göstermektedir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, firmaların tüketiciyle güven temelli ilişkiler geliştirmesi ve markaya yönelik olumlu algıyı güçlendirecek stratejilere yönelmesi önerilmektedir.